14 Şubat 2011 Pazartesi

Bir Kuzey Esintisi





Bu bir film yazısı...

Tesadüf nedir? Var mıdır, yok mudur, kandırmaca mıdır? Çocukluktan kalma bir anı mıdır? İnanmak istediğimize inanmak mıdır? Gerçekle yüzleşme korkusu mudur? Yoksa gördüğünden kaçma telaşı mıdır? Yetişmek midir, yetişememek midir? Yakalamak istememek midir? Trenin önünde beklerken hangi vagona bineceğine karar verememek midir?

O zaman tüm hatıraları silmeye ne dersiniz? Tüm eski defterleri atmaya, eski defterlerin arasından çıkan küçük notları yırtmaya, tüm gönderilmemiş mektupları yakmaya, tüm saklı mesajları silmeye? Her şeyi unutmaya? Tüm gemileri yakmaya ne dersiniz, bir daha denize hiç bakmamaya? Nerede sakladığınızı unutmaya çalıştığınız eski hediyeleri yok etmeye? Ya da eski hayalleri... İçinizde oluşacak o kocaman boşluğun ağırlığı hissetmek pahasına bile olsa… Öyle ya da böyle avucunuzun boş kalmasını göze ala ala... Daha yalnız olma korkusuna inat...

Gözünüzü yeni bir sabaha açmaya ne dersiniz? Kıştan kalma yaz özentisi bir sabaha? Ya da yepyeni bir yaz sabahına? Yaz gelmedi mi daha? Bekleriz, ne çıkar. Bugüne kadar beklediklerimizin yanında nedir ki?

Neden mi? Her zaman bir neden gerekli mi? Omuzlarınızda olan tonlarca ağırlıkla kim yeni bir hayata başlamak ister ki? Yeni ama yorgun bir hayat... Halinizden memnunsanız, okuyun ve geçin, sorun yok o zaman. Memnuniyetsizlik taşıyorsanız eğer, ne duruyorsunuz, henüz çok geç değil, hareket vakti... Ama bu memnuniyetsizliği kendinize bile itiraf edemiyorsanız -en kötüsü de bu mu acaba?- yapılacak bir şey yok, üzgünüm, kaybettiniz. Serin bir yaz havasını içinize çekme sansınızı kaybettiniz, sizin için yol sol tarafta, biz sağdan devam edeceğiz.

Yolun sonunda ne mi var? Ben nereden bilebilirim, yol sizin yolunuz, ben orada olmayacağım ki...

Filmi izledim sonunda, Aytuna'nın tacizlerine daha fazla dayanamadım, Ceren'e ihanet ettim ve izledim. Beğendim mi? Beğendim. Ağladım mı? Ağlamadım, benden beklenenin aksine ağlamadım, ağlayamadım. Gözyaşlarımı nereye saklamışım, bulamadım. Ve bir kez daha anladım ki aşk beni ağlatamıyor. Hafif sert, mesafeli görüntümün ardına sakladığım küçük kızın içinde merhamet var, şefkat var, sadakat var, güven var, huzur var, mutluluk var, sevgi var, masumiyet var, birazcık da asabiyet var ama aşk yok. Yok, yok. Yoksa yok. Yapacak bir şey de yok. Ee olmayınca tabi ağlayamıyorum, suç benim değil ki…

Aşk tesadüfleri sever-miş, kim sevmez ki? Kim kandırılmayı sevmez ki? Doğru olmadığını bile bile kim yalanı sevmez ki? Ne renk olursa olsun…

Evet, bu kadar aşk meşkten sonra bir sevgililer günü pastası, kurabiyesi falan filan yapmamı bekliyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Aslında niyetine girmedim değil. Ama bu akşam almanca kursundan arkadaşlarımla sevgililer gününü kutlayacağımız için o dediklerimden yapamadım, seneye kısmetse...

Yapamadım da yerine ne mi yaptım? Bir Kuzey Esintisi...

Haydi, yapalım o zaman!



Elmalı sos için malzemeler


  • 3 adet yeşil ekşi elma
  • 100 gr şeker
  • 30 gr tereyağı (oda sıcaklığında)
  • ½ su bardağı ceviz


Elmalı Sosun Yapılışı


1. Elmaları soyup ikiye bölün ve içlerini çıkarın. Sonra ince ince doğrayıp renkleri kararmasın diye limonlu suyun içine atın.

2. Tereyağını 26 cm çapında bir teflon tavada eritin (Tercihen ateşe koyabileceğiniz bir tepsi de kullanabilirsiniz. Teflon tava kullanacaksanız eğer sapının plastik olmamasına dikkat edin). Şekeri ilave edin ve hafifçe karamelize olmaya başlayana kadar kısık ateşte pişirin.





3. Ardından ince ince doğranmış elmaları tüm tava yüzeyini kaplayacak şekilde dizin ve üzerine ceviz serpin.



4. Kısık ateşte tüm malzemeyi karamelize etmeye devam edin.




Hamurun Yapılışı


1. Sos

  • 1 su bardağı şeker
  • 50 gr tereyağı (oda sıcaklığında)


2. Sos

  • 200 ml süt
  • 3 yumurta sarısı
  • 5 ml limon suyu


Tereyağı ve şekeri homojen bir hal alana kadar karıştırın. 1. sos malzemelerini de çırpma teli ile iyice çırpın. Sonra 2. sosu 1. sosa yavaş yavaş ilave edin.


3. Sos

  • 200 gr un
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 tutam tuz
  • 3 çay kaşığı tarçın
  • 1 çay kaşığı toz zencefil
  • 1 adet küçük boy elma

Yapılışı


1. Elmayı soyun ve jülyen doğrayın.

2. Tüm malzemeyi karıştırın ve bu karışıma hazırlamış olduğunuz 1. sos-2. sos karışımını ekleyin, çırpın.

3. Yeni karışımı elmaların üzerine dökün ve önceden ısıtılmış 180 derecedeki fırında yaklaşık 20 dakika pişirin.





4. Keki soğuduktan sonra bir servis tabağına ters çevirin.




Üst sos için malzemeler


1. Sos

  • 100 ml süt
  • 100 ml çiğ krema
  • 2 yemek kaşığı bal


Malzemelerin hepsini çırpın.


2. Sos

  • 3 yumurta sarısı
  • 40 gr şeker
  • 1 paket vanilya


Yapılışı


1. Tüm malzemeleri çırptıktan sonra 1. sosu 2. sosa yavaş yavaş yedirin.

2. Sosu hazırladığınız tencereden daha büyük bir tencerede su kaynatın ve üzerine sos tenceresini oturtup yavaşça karıştırarak sosu pişirin. Sosun rengi sarıya dönecek ve sos biraz koyulaşacak.



3. Sos hazır olduktan sonra içi buzlu su dolu bir kabın içine koyun ve sosun pişmesini durdurun. Tamamen soğuduktan sonra da buzdolabına koyun.

4. Hafifçe soğutmuş olduğunuz kekten bir dilim kesip üzerine 1 top vanilyalı dondurma koyun. Dondurmanın üzerine de hazırlamış olduğunuz sostan dökün. Kekiniz servise hazır…



Guten Appetit :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder