30 Aralık 2010 Perşembe

Yeni yılda meyveli şarap keyfi



Günün yorgunluğunu atmak için yerleştim kanepeme, uzattım ayaklarımı da sehpaya. Ohh, keyfime diyecek yok. Önümde dün akşam ellerimle yaptığım meyveli şarap, bir de romantik komedi açtım mı daha ne olsun? Daha ne istenebilir ki hayattan?

Bu saydıklarım benim için normal, sıradan bir akşamın dahilinde olmayan şeyler tabi. Çünkü hiç öyle film falan izleyeyim, yok bi kadeh bi şeyler içeyim demem. Niyetlendiğim olur bazen ama ıvır zıvır oyalanırken yine vakit geçer ve aaa geç olmuş ya, olmaz artık bu saatten sonra deyip vazgeçerim. Ama bu akşam bunu yapmak zorundayım. Çünkü yarın fakültedeki yeni yıl partisinde meraklı, soru sormak isteyip de soramayan bakışlarla karşılaşmak istemiyorum. Acaba zehirlenir miyiz? Acaba akşam eve gidebilir miyiz yoksa buradan acile mi kaldırılırız? Yılbaşı akşamı da acilde geçirilir mi, bu riske girmeye değer mi? O sebeple önce biri zehirlenecekse o ben olmalıyım. Yani şu an bütün riski alıyorum ve kendimi tehlikeye atıyorum. Önümüzdeki üç gün benden haber alamazsanız bilin ki zehirlendim. Şaka yapıyorum tabi ki ama şarabı evde hazırlayınca arkadaşlarımın aklından bunlar geçmedi de değil hani. Akıllarından geçmekle kalmadı hatta gayet sesli bi şekilde ifade ettiler bu tereddütlerini.

Eveeet, içiyorum, içiyorum, iiiçtiiimm!

Saat 22:43 itibariyle şaraptan üç yudum aldım ve hala hayattayım.

Haydi yapalım o zaman!


Malzemeler


  • 1 şişe kırmızı şarap
  • 1 bardak votka
  • 1 bardak portakal suyu
  • 2 yemek kaşığı şeker
  • 1 adet portakal
  • 2 adet elma
  • 1 adet ayva


Yapılışı


1. Kırmızı şarabı derin bir kasenin içine boşaltın.

2. Şekeri ilave edin ve iyice eriyene kadar karıştırın.

3. Ardından votka ve portakal suyunu ekleyin.

4. Meyveleri küçük küçük küpler halinde doğrayıp şarabın içine ekleyin.

5. Hazırlamış olduğunuz karışımı dinlenmek üzere buzdolabına kaldırın. En az 2-3 saat dinlenmesi gerekmektedir ama güzel bir tat elde edebilmeniz için en az 24 saat buzdolabında beklemesi tavsiye edilir. Ne kadar çok beklerse tadı o kadar güzel olacaktır.


Guten Appetit J


27 Aralık 2010 Pazartesi

Tarçınlı Fındıklı Un Kurabiyecikleri




Zorlu ve yağmurlu bir İstanbul akşamından sonra nihayet evimdeyim, günler sonra yine evimdeyim. Bugün, yağmur faciası dolayısıyla herkesin içinden geçen en gerçek ve inanılası dilek bu olsa gerek. Ne yazık ki ben de yağmurun sadece şehir dışına yağması gerektiğini düşünen yağmur sevmeyenlerdenim. Denizi de çok sevmem zaten, ne yapayım?

Açtığım camdan içeri giren yağmur damlacıklarını engellemek için perdeyi çekmeye atılmışken gözüme duvarın dibinde cam saksıda duran bambu ilişti, kurumaya yüz tutmuş. Bir tane kaybım var zaten, bu da giderse iki olacak ama hiç ümit yok bence. Benim evimde çiçek yetişmiyor, tecrübe ettim ve anladım, ne yaptımsa olmadı. Fesleğen denedim olmadı, çuha denedim olmadı, sardunya olmadı, en son bambu da olmadı. Eminönü’nden taşımadığım toprak, almadığım bitki ilacı kalmadı ama yine olmadı. Bir kız sözü vardır ve çok doğrudur: ‘Olmuyorsa olmuyor’. Aynen öyle, zorlamamak lazım.

Bu aralar favorim ‘Manga’. 80’lerden sonra biraz değişik oldu tabi ama onların eşliğinde yemek yapmak çok eğlenceli, tavsiye ederim. Denenebilirliği yüksek.

Yani bu akşam ne yapıyoruuuzzz? Manga ve yağmur eşliğinde tarçınlı fındıklı un kurabiyesiii!!! Hayıırr, saat hiç de geç değil aksine tam zamanı…

Servis tabağım ise sevgili arkadaşım Coşkun’un bana Diş Hekimleri Günü için aldığı hediye… Bu nazik hareketi için kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum.

Eee, haydi yapalım o zaman!


Malzemeler

  • 1 paket margarin (oda ısısında)
  • 1 su bardağı pudra şekeri

  • 1 su bardağı fındık (ince çekilmiş)
  • 1 paket kabartma tozu
  • Aldığı kadar un (yaklaşık 2-1/2 su bardağı un)

Üzeri için

  • 1 su bardağı pudra şekeri
  • 3 tatlı kaşığı tarçın

Yapılışı

1. Margarin ve pudra şekerini, şeker yağın içinde iyice eriyene kadar çırpın. Dokunduğunuzda şeker tanecikleri elinize gelmemelidir.

2. Fındığı ilave edip biraz daha çırpın.

3. Unun bir kısmını ve kabartma tozunu ekleyip yoğurmaya başlayın. Sonra, elinize yapışmayan bir hamur elde edene kadar un ilave edip yoğurmaya devam edin.

4. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak yuvarlayın.

5. Önceden ısıttığınız 200 derecedeki fırında 20-25 dakika kadar (kurabiyelerin üzeri pembeleşince fırını kapatın çünkü pişirme süresi her fırına göre değişiklik gösterebilir) pişirin.

6. Fırından çıkardığınız sıcak kurabiyeleri, daha önce 1 su bardağı pudra şekeri ve tarçını karıştırarak hazırlamış olduğunuz karışıma bulayarak bir tepsiye dizin.

7. Soğuyunca servis edebilirsiniz.



Guten Appetit J

24 Aralık 2010 Cuma

Zencefilli Yılbaşı Kurabiyeleri



Hissiyatımı kaybettim bu aralar, iyi olsa da hissetmiyorum, kötü olsa da... Bir yandan da güzel aslında, kafam rahat. ''Oh be!'' durumu, tavsiye ederim.Güzel haberlerim olabileceğinden bahsetmiştim hatırlarsanız, olmadı. Olsun, yapacak bir şey yok. Hayal kırıklığı mı? Evet. Ama gece uyumak için koyun sayar gibi hayal kırıklıklarımı sayacak değilim. Zamanı değilmiş demek ki, daha sonra belki, başka bir şey belki, bilinmez... Bekle ve gör...

1, 2,,,, 3??? Ne! 4 mü? Yok artık.

Daha neler göreceğiz acaba, neler neler? Hayaller, umutlar, mutluluklar, kırgınlıklar, küskünlükler, eksiklikler, eziklikler, sevinçler, çığlıklar, isyanlar...

Gidenler, gidemeyenler, gitmek istemeyenler, gidip de dönmeyenler, dönüp de bulamayanlar, gözü arkada kalanlar... Gidenleri bekleyenler, sadece bekleyenler, beklemekten sıkılanlar, beklediği olmayanlar... Kaybedenler, kaybolanlar, yolunu şaşıranlar, yoldan çıkanlar... Doğumlar, ölümler, savaşlar, barışlar, kayboluşlar...

Yani demem o ki, hayat bir silsile-i sukut hayaldir ama unutmamak gerek, her zaman bir umut vardır, ufacık bile olsa... Mor ve Ötesi ne demiş? Mutluluk her yanda, üzülmek için dinazor olmam gerek. Yalan mı?

Bu arada yeni yıl hazırlığı olarak hindi dolması tarifini vermeyi planlarken henüz ne yapacağıma ve nerde olacağıma karar veremediğim için planım suya düştü. O sebeple yerine yılbaşı kurabiyeciklerini seçtim. Ama çok güzeller! Yalnız dikkat etmeniz gereken bir husus var: Sakın fırından çıkardığınız tepsiyi elinizle tutmayın, çok acıtıyoorrr!! Şu an parmak izlerim yok mesela.

Yeni bir yıla fırından gelen mis gibi kurabiye kokusunu içinize çekerek başlamak için daha ne bekliyorsunuz?

Haydi yapalım o zaman!


Yapılışı

  • ½ paket margarin (oda sıcaklığında)

  • ½ çay bardağı sıvı yağ
  • 1 adet yumurta
  • 1 yemek kaşığı yoğurt
  • ¾ su bardağı toz şeker
  • 1 paket kabartma tozu
  • 2-1/2 su bardağı un
  • 1 çay kaşığı toz zencefil
  • ½ çay kaşığı tarçın
  • 1 tutam tuz
  • ½ çay bardağı toz şeker


Yapılışı

1. Yumurtanın sarısı ve beyazını ayırın.

2. Margarin, sıvı yağ ve şekeri 2-3 dakika kadar çırpın. Ardından yumurtanın sarısı ve yoğurdu da ilave edip çırpmaya devam edin.

3. Unun yarısını, kabartma tozunu, zencefili, tarçını ve tuzu da ekleyip yoğurmaya başlayın. Unun kalan yarısını da ilave edin ve elinize yapışmayan bir hamur elde edene kadar yoğurun.

4. Hamurdan iri parçalar kopararak bir kesme tahtası üzerinde bardak yardımıyla hamuru yaklaşık ½ cm kalınlığında açın ve adam şeklinde kurabiye kalıbı ile kesin.

5. Kestiğiniz hamurları önce ayırmış olduğunuz yumurtanın beyazına sonra da şekere batırarak tepsiye dizin.

6. Önceden 180 dereceye ısıttığınız fırında yaklaşık 20-25 dakika kadar (üzeri kızarana kadar) pişirin. Soğuduktan sonra servis edebilirsiniz.


Guten Appetit:)


16 Aralık 2010 Perşembe

Balkabaklı Turta


Bugün erken bitti işim, şaşırtıcı... Ne yapsam, ne yapsam? Dinlenme vakti mi acaba? Yani bir sneakers ve de yanında vanilyalı cappucino... Yeni keşfim vanilyalı cappucino. Kokusu çok cezbedici olmasa da tadı kabul edilebilir, hele de dışarıda buz gibi bir hava varken. Ah ah! Bir de evde olsaydım daha ne isteyebilirdim ki? Ama işe gitmem gerek çıkışta, hastalar beni bekler. Hayat çok zor ya da sanıldığı kadar kolay değil ya da öyle bir şeyler işte, bilemedim şimdi...


Süleymaniye'ye gidesim var bugünlerde ve tabi ki gitmişken kuru fasülyecilere uğramadan da olmaz. En son ne zaman gittiğimi hatırlamıyorum bile, aşağı yukarı 1 sene olmuştur. Süleymaniye deyince kabak tatlısını düşünmemek elde miiii? Impossible! Balkabağı, tahin ve ceviz... Aman Yarabbi, bu ne saadet!

O zaman haftasonu arşivimizi bir karıştıralım, neler çıkacak bakalım.. Çok çalıştım demiştim ya hani, çalıştım doğru, işte ispatı: Balkabaklı turta. Sevgili arkadaşım İbrahim'in yüzündeki hınzır gülümsemeyi görür gibiyim, afiyet olsun cicim.



Haydi yapalım o zaman!


Malzemeler


Hamuru için


  • ½ paket margarin (oda ısısısında)
  • ¼ paket tereyağı (oda ısısısında)

  • ¼ su bardağı sıvı yağ
  • 1 yumurta
  • 3 yemek kaşığı yoğurt
  • 3-1/2 su bardağı un
  • 1 paket kabartma tozu


İç harcı için


  • Küçük bir balkabağının yarısı (büyük ise 1/4'ü)

  • 1 su bardağı şeker

  • ½ su bardağı tahin

  • 2 su bardağı ceviz



Üzeri için

  • Pudra şekeri


Yapılışı

  • Margarin, tereyağı, sıvı yağ, yumurta ve yoğurdu derin bir kasenin içinde pürüzsüz bir kıvama gelene kadar çırpın.


  • Ardından kabartma tozu ve unu ilave edip elinize yapışmayan bir hamur elde edene kadar yoğurun (unu 3 seferde ekleyin).


  • Hamurun 1/3 kadarını alüminyum folyoya sararak derin dondurucuya koyun (turtanın üzerine rendelemek için). Kalanını da dinlenmeye bırakın.

  • Kabuğunu soyduğunuz balkabağını ister rendeleyerek ister rondodan geçirerek ufak parçalara bölün.


  • Derin bir tencerede rendelenmiş balkabağını, şekeri, tahini ve cevizi karıştırarak pişirin. ½ su bardağı su da ilave edebilirsiniz.









  • Dinlenmeye bıraktığınız hamuru 25 cm çapında bir cam tepsinin tabanına (turta kalıbınız varsa onu da kullanabilirsiniz) yayın.
  • Hamurun üzerine eşit kalınlıkta olacak şekilde iç harcı yayın.
  • Üst kısma da dondurucuya attığınız hamur parçasını rendeleyin.









  • 200 derecede ısıttığınız fırında yaklaşık 1 saat kadar (üst hamur parçaları kızarana kadar) pişirin.
  • Fırından çıkardığınız turtayı 30 dakika kadar soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra turtayı, pudra şekerini küçük bir çay süzgeci ile eleyerek süsleyin. İstediğiniz şekilde dilimleyerek servis edebilirsiniz.



Guten Appetit :)



12 Aralık 2010 Pazar

Vildan'ın Muhteşem Tavuklu Kapaması




Cuma günü gelen yağmur, fırtına ve kar üçlüsü ile birlikte bütün planlarım değişti. Aslında hiç hoşlanmadığım ve dolayısıyla sinir katsayımı en üst seviyeye çıkarabilecek bir durumdur bu. Ama nedense bu kez tüm sukunetimi koruyabilme gibi benden beklenmeyecek bir hareketle B planını uygulamaya geçtim.

B planı nedir?

Hemen anlatayım. Haftasonu tatili için bir yerlere gitmek... (Göründüğü kadar masum değildir bu girişimim, sakın kanmayın!)

Öncelikle konaklama için evli arkadaşlardan bir çift seçilir (genellikle Kuzucuoğlu çifti veya Gündüz çiftidir bu çift). Sonra da seyahat bavulu (yazın 10''lik, kışın ise 15''lik bir bilgisayar çantası) hazırlanarak minimum 2 akşam olmak koşuluyla o eve yerleşilir ve mutfak ele geçirilir.

Bu haftasonu tatilimi, hava muhalefeti sebebiyle İstanbul sınırları içinde kalmayı daha müsait bularak mütemadi 2. adresim olan Gündüz Malikanesi'de geçirmeyi tercih ettim (ki çoğu zaman 1. adresim de sayılabilir). Tüm cumartesi hengamesine rağmen (özel ve ailevi mevzulardır, anlatma ihtimalim yok) sonunda sevgili Vildancığım, biricik ortağımla mutfağa girmenin bir yolunu bulabildik. Sonrası mı? Tabi ki nasıl geçtiğini anlamadığımız saatler ve değişik lezzetler fırtınası... Deneyin ve görün, bize hak vereceksiniz.

Yani özetle çok çalıştım bu haftasonu, çok... Ama hepsi birden olmaz, teker teker... Önce Vildan'ın muhteşem tavuklu kapaması ile başlamak istiyorum sevgili eşi Coşkun'un harika fotoğraf yorumları ile birlikte.

Haydi yapalım o zaman!






Malzemeler

2 adet orta boy soğan
2 su bardağı pirinç
1 adet tavuk göğsü
50 gr tereyağı
4 su bardağı su
3 tatlı kaşığı kuru nane
1 çay kaşığı karabiber
Tuz

Yapılışı

1. Öncelikle 4 su bardağı su ile tavuk göğsünü haşlayın.
2. Tereyağını ayrı bir tencerede eritin.
3. Soğanları küp şeklinde ufak ufak doğrayın ve erimiş tereyağı ile birlikte kavurun.
4. Pirinci yıkadıktan sonra soğanlarla birlikte iyice kavurun.
5. Kavrulan soğan-pirinç karışımını yaklaşık 25 cm çapındaki yuvarlak bir fırın tepsisine koyup üzerine haşladığınız tavuk göğsünün suyunu dökün.
6. Baharatları ve tuzu da ilave edip karıştırın.
7. Haşlanmış olan tavuk göğsünü iri parçalar halinde bölerek pirinçlerin üst kısmına yerleştirin.
8. 220 derecedeki fırında yaklaşık 20-25 dakika kadar (pirinçlerin üzeri kızaracak) pişirin.
9. 10 dakika dinlendirdikten sonra servis edebilirsiniz.

Guten Appetit :)





9 Aralık 2010 Perşembe

Tatlı-Tuzlu Yeni Yıl Hazırlığı








Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl…

Yaklaşıyor, neler yapmak lazım acaba? Çok çalışmam lazım çok… Ama bu aralar itiraf etmeliyim ki biraz tembelim. Yoruluyorum ama elimde değil, çalışıyorum ve yoruluyorum, çabuk yorulur oldum. Bir de uykucu. Sevmiyorum uykucu olmayı, toparlanmam gerek acilen. Spora da ara verdim zaten. Aman Allahım, biri beni durdursun!!!

Nilgün geliyor bu akşam yemeğe, yurttaki ranza arkadaşım Nilgün… Çok komik günlerimiz geçti onunla, anlatmakla bitmez. Ne pişirsem ki Nilgün’e? Bilemedim şimdi. Çok fazla vaktim de yok. En iyisi annemin şip-şak tariflerinden bir şeyler yapmak. Süpersin annecik, her zamanki gibi…

Haydi yapalım o zaman!

Pırasalı Kolay Pizza

Malzemeler

Hamuru için

  • 4 kahve fincanı un
  • 1-1/2 kahve fincanı yoğurt
  • Tuz
  • 1 paket kabartma tozu

Harcı için

  • 1 adet pırasa
  • 1 yemek kaşığı sıvı yağ
  • Tuz

Sosu için

  • 2 yemek kaşığı domates salçası
  • ½ çay bardağı sıcak su
  • 1 tatlı kaşığı kekik
  • ½ çay kaşığı karabiber
  • Tuz

Üzeri için

  • 75 gr rendelenmiş köy peyniri (kaşar peyniri de kullanabilirsiniz)

Yapılışı

  1. Unu geniş bir kasenin içine koyup ortasını çukur şeklinde açın. Açtığınız çukura yoğurt, tuz ve kabartma tozunu koyup karıştırın.

  1. Elinize yapışmayacak bir hamur elde edene kadar yoğurun. Sonra üzerini örtüp dinlenmeye bırakın.

  1. Pizzanın harcı için pırasaları ince ince halka şeklinde doğrayın.

  1. Teflon tavaya sıvı yağı ve doğranmış pırasaları koyup biraz kavurun. Sonra tuzu da ilave edip pırasalar koyu yeşil bir renk alana kadar kavurmaya devam edin.
  2. Bir kasenin içinde domates salçası, sıcak su ve baharatları pürüzsüz bir hale gelene kadar karıştırın.

  1. Kenarda dinlenmeye bıraktığınız hamuru 25 cm’lik teflon tava çapında pizza şeklinde açın.

  1. Tavayı margarinle yağlayıp açtığınız hamuru yerleştirin.

  1. Hamurun üzerine hazırladığınız domates sosunu sürün ve pırasaları serpin.

  1. En üste de rendelenmiş peyniri serpip 10-15 dakika kısık ateşte pişmeye bırakın.

  1. Tavanın üzerini ısı kaybını önlemek amacı ile bir kapak ile kapatın.

  1. Hamurun altı kızarınca ocağı kapatın. 10 dakika dinlendirdikten sonra servis edebilirsiniz.

Sakızlı Muhallebili İrmik Helvası

İrmik helvası için

Malzemeler

  • 1 su bardağı irmik
  • 1 su bardağı şeker
  • 3 yemek kaşığı tereyağı
  • ½ çay bardağı sıvı yağ
  • 2 su bardağı su
  • 1 su bardağı çekilmiş ceviz

Yapılışı

  1. Tereyağını, sıvı yağ ile birlikte teflon bir tencerede eritin.
  2. Cevizi tencereye koyup biraz kavurun.
  3. Sonra irmiği ekleyin. İrmik kahverengi bir renk alana kadar kavurun.
  4. Ayrı bir tencereye şekeri ve suyu koyun, kaynayana kadar karıştırın. 3 dakika kaynattıktan sonra altını kapatın. (irmiği kavururken bir yandan da şerbeti hazırlayın)
  5. Hazırladığınız şerbeti kavrulmuş irmiğin üzerine dökün ve kısık ateşte pişmeye bırakın.
  6. Helva suyunu çekince altını kapatın. 10 dakika dinlenmesini bekleyin.
  7. Dikdörtgen bir cam tepsiye helvayı dökün ve üzerini düzeltin, soğuması için bir kenara kaldırın.

Muhallebi için

Malzemeler

  • 1 kg süt
  • 1 su bardağı şeker
  • 3 yemek kaşığı un
  • 2 yemek kaşığı buğday nişastası
  • 1 yemek kaşığı pirinç unu
  • 1 paket vanilya
  • 1 adet damla sakızı
  • 1 yemek kaşığı margarin

Süsleme için

  • ½ su bardağı ceviz

Yapılışı

  1. Sütün yarısını geniş bir tencereye koyun, ocağın altını yakın.
  2. Kalan sütü bir kaseye koyup un, nişasta ve pirinç ununu ekleyip pürüzsüz bir hale gelene kadar çırpın. Ocaktaki süte ilave edin.
  3. Vanilyayı ve damla sakızını da ilave edin ve kaynayana kadar devamlı karıştırın.
  4. Muhallebi kaynadıktan sonra altını kısın ve margarini ekleyin, 5 dakika daha kaynatıp altını kapatın.
  5. Muhallebiyi sıcak sıcak tepsideki irmik helvasının üzerine dökün ve soğumaya bırakın.
  6. Tatlı soğuyunca buzdolabına koyun. Buzdolabında 2 saat kadar beklettikten sonra üzerini cevizle süsleyerek servis edebilirsiniz.

Guten Appetit

27 Kasım 2010 Cumartesi

Edirne'de Cheesecake Keyfi






2. köprüden karşıya geçiyorum. Malum yolculuk var bu haftasonu, tabi ki Edirne'ye gidiyorum. Gelenekselleşmiş aylık Edirne ziyareti...



Hava puslu, yağmur çiseliyor ince ince. Neyse ki otobüsteyim (yine otobüsteyim), biraz da yorgunum zaten.



Fakülteye gitmedim bugün, Kavacık'ta bir ilköğretim okulunda ağız-diş sağlığı taramasındaydım Beşiktaş Rotaract Klübü ile birlikte aday üye olarak. Keyifli geçti tarama, küçücük bir okuldu. Bizim için her şey yolundaydı ama çocuklar için her şeyin yolunda olduğunu söylemek ne mümkün!



Güzel haberlerim de var bu arada, zamanı gelince söyleyebilirim ama, şimdi olmaz. Büyüsü bozulmasın:)



Bu aralar pek bir gider oldum, farkındayım. Seviyorum bir yerlere gitmeyi... Dönmeyi de seviyorum gerçi, o his de ayrı güzel. Eve dönüş hissi, evim evim güzel evim durumu... Ev kuşu olduğum için :p Ama Edirne'ye gitme olayı çok başka. Çünkü Edirne'ye karşı ayrı bir sevgim var başka hiçbir şehre olmayan, olamayan... Beni tanıyan herkes bunu çok iyi bilir zaten. Çocukluğumun, hayallerimin, geleceğimin şehri Edirne... O sebeple Edirne'den dönme hususunda pek fazla sevgiden, eve dönüş mutluluğundan bahsedemem. Sebepsiz bir burukluk kaplar içimi... Çok sevgili arkadaşlarım Kuzucuoğlu çiftinin de Edirne'de yaşıyor olması benim için başlıca bir gidiş sebebi, iyi ki varlar!



Bugün de zaten kendi tariflerimden birini değil de Aytuna'nın benim için yapmış olduğu muhteşem cheesecake tarifini veriyorum. Ben çok beğendim, çok başarılı ve mutlaka denenmeli.



Haydi yapalım o zaman!






MALZEMELER

  • 500 gr pastörize lor peyniri

  • 1/2 su bardağı toz şeker

  • 2 adet yumurta

  • 1 paket vanilya

  • 3 çorba kaşığı un

  • 1-1/2 paket burçak bisküvi

  • 125 gr eritilip soğutulmuş margarin

  • Eser miktarda margarin (kalıbı yağlamak için)



YAPILIŞI


  1. Fırınınızı 160 dereceye ısıtın.

  2. 25 cm çapındaki kelepçeli kalıbınızı yağlayıp bir kenara ayırın.

  3. Mikserle lor peynirini yumuşayıncaya dek çırpın. Şeker ve yumurtayı da ekleyip çırpmaya devam edin.

  4. Sonra un ile vanilyayı ilave edip karıştırın.

  5. Diğer tarafta rondoda un kıvamına getirdiğiniz bisküvileri, eritip soğuttuğunuz yağ ile karıştırıp tabanını yağladığınız kelepçeli kalıba bastırarak yayın.

  6. Bisküvilerin üzerine hazırladığınız karışımı döküp önceden ısıtılmış fırında 25-30 dakika pişirin.

  7. Piştikten sonra dışarıda ılınınca buzdolabında en az 2 saat bekletin.

  8. Servis yapmadan önce üzerine böğürtlen reçeli dökün. (yanında bir kadeh ahududu şarabı da hiç fena olmuyor)

Guten Appetit :)


















22 Kasım 2010 Pazartesi

Simsiyah Browni


Otobüsteyim. Eve gidiyorum, halının üzerinde misket oynadığım eve… Zaten ceplerim de misket dolu değil mi? Verdim sanıp geri aldığım, sattım sanıp satamadığım…


Al misketlerini, ver misketlerimi, ben oynamıyorum!


Yol bitmek bilmiyor, sıkıldım artık. Kitap okumak istemiyorum, uykumu getiriyor. Müzik dinlemek de istemiyorum. Ne yapsam, ne yapsam? Defterim çantamda tabi ki, kırmızı kalemimle birlikte. O zaman başka bir şey düşünülebilir mi?


Bu bayram tatili terapötik dozu yüksek bir tatil, en azından planladığım kısmı böyle. No pain, no scream, no fear… Sükunet, sükunet, sükunet… Ama, ama bir şeyler daha olmalı. Biraz keskin, biraz baskın, biraz da siyah??!


Siyah?


Eine gute Idea!


Simsiyah bir browniii! Yumuşacık ama simsiyah. Çok çok siyah, çok çok keskin, çok çok baskın. Evet, aradığım bu. Beni başka bir şey yatıştıramaz.


İlk yudumuyla bile ağzımda dağılırken genzimde yakıcı kakao tadını bırakabilecek bir browni, daha ne isteyebilirim ki?


Haydi, yapalım o zaman!



MALZEMELER


  • 2 adet yumurta (oda sıcaklığında)

  • 1 paket bitter puding (pudingin çeşidini kakaolu olmak koşulu ile isteğinize göre değiştirebilirsiniz)

  • 1/2 su bardağı şeker

  • 1 su bardağı sıvı yağ (1/2 paket margarin+1/2 su bardağı sıvı yağ da tercih edilebilir)

  • 1 su bardağı süt

  • 1 paket kakao (25 gr)

  • 2 su bardağı un

  • 1 paket kabartma tozu

  • 1 paket vanilya

  • 1+1/2 su bardağı parça fındık

  • Eser miktarda margarin (kek kalıbını yağlamak için)

  • ½ su bardağı pudra şekeri (üzerini süslemek için)


YAPILIŞI


  1. Fırınınızı 150 dereceye ısıtın.

  2. 25 cm çapındaki kek kalıbınızı margarin ile iyice yağlayın.

  3. Büyük bir kapta yumurta ve şekeri beyaz bir köpük halini alana kadar mikserle çırpın. Ardından toz pudingi de ilave edip çırpmaya devam edin.

  4. Sıvı yağı ekleyip tekrar çırpın.

  5. Sonra sütü, kakaoyu ve fındıkları ilave edip karıştırın.

  6. Oluşan karışıma unun bir kısmını, kabartma tozunu ve vanilyayı eleyerek ekleyip tekrar karıştırın.Unun kalanını da ilave edin.

  7. Ardından yağladığınız kalıba döküp fırına verin. Yaklaşık 50 dakika sonra bir bıçak yardımıyla pişip pişmediğini kontrol edin. Bıçak kuru çıkıyorsa pişmiş demektir. Islak çıkıyorsa 3-5 dakikalık aralıklarla kontrol ederek pişirmeye devam edin.

  8. Oda sıcaklığına geldiğinde keki servis tabağına ters çevirin. Üzerini pudra şekeri ile süsleyip servis yapın.


Guten Appetit :)